PADIŞAHIN VERGİSİ
Vezirler huzura cıkmışlar:
— Padişahîm, hazinede para kalmadı. Yeni vergilere ihtiyacımız var, diyerekten. . Padişah, kavuğunun altından kafasını kaşımış,
– Eeee! Ne vergisi koyalım? demiş… Vezirler:
— Köprülere adam koyalım, gecenden bir akçe alsınlar! Padişah,
— Tamam, demiş. Aradan bir sure geçtikten sonra sormuş vezirlerine:
— Nasıl, halk hayatından memnun mudur? Her hangi bir şikâyet var mı?
— Hiç bir tepki yok Sultanim!
— İyi o zaman köprünün diğer tarafına da bir adam koyun, çıkandan da bir akçe alsın! Aradan bir süre geçmiş, Padişah tekrar sormuş vezirlerine:
— Var mı halinden şikâyet eden?
— Yok! Halkının tepkisizliğine kızan Padişah, gürlemiş:
— Köprülerin ortasına da birer adam koyun, gelip geceni köprünün ortasında becersin! Aradan birkaç gün geçmiş, halktan bir tepkin in olmamasına içerleyen Padişah, çağırmış vezirlerini,
—Halkı dinleyelim hele bir, demiş. Gitmişler köye, Padişah sormuş:
— Halinizden memnun musunuz, var mı bir şikâyetiniz? Ses yok. Padişah tekrar :
—Ulan demis, tas üstünde tas omuz üstünde bas komam! Var mı şikâyeti olan hemen söylesin! Diye gürleyince arkalardan cılız bir ses duyulmuş:
—Padişahım, o köprünün ortasındaki adam var ya!
—Eeee! demiş Padişah bir umutla… Ne olmuş o köprünün ortasındaki adama?
— Aksamları çok kalabalık oluyor, sıra uzuyor, eve geç kalıyoruz, mümkünse bir adam daha koysanız…
BİR KAZAN PİLAV, BİR KÖTÜ KUZU
Tek Parti devri… Tahsildarların astığı astık, kestiği kestik… Onlara “yok” yok… Bayburt köylerini titreten bir tahsildar vardır, bu tahsildar oburluuyla da nam salmıştır yörede. Hangi köye gitse, köylü sorarmış usulen: -Yemek olarak ne emredersin Bey? Tahsildar hep aynı yanıtı verirmiş:
-Fazla masraf ve zahmet etmeyin, bana bir kazan pilav ile bir kötü kuzu yeter!
AKIL VERGİSİ
Dostlarından biri, Fransız kralı 15. Lui’ye
-Mayjesteleri, demiş. Akır vergisi almayı hiç düşündünüz mü? Hiç kimse budalalığı kabul etmeyeceğine göre, herkes böyle bir vergiyi seve seve öder. Kral, alaylı alaylı gülerek: -Gerçekten ilginç bir fikir, cevabını vermiş. Bu buluşunuza karşılık, sizi akıl vergisinden muaf tutuyorum. Not: Yukarıdaki fıkralar Cengiz Gürbüz’ün “Edebiyatlaşan Vergiler” kitabından alınmıştır.
ORMANDAKİ MALİYECİLER ve MAYMUN
Maymunun biri bir gün ormanın derinliklerine doğru yol alıyormuş. Birden karşısına son hızla kaçan bir ayı çıkmış. Seslenmiş :
– Hoop ayı kardeş niye kaçıyorsun ?
— Hiç sorma maymun kardeş, ormanı maliyeciler bastı.
— Eeee ne var bunda? — Eeesi varmı bende kürk, hanımda kürk, çocuklarda kürk ben kaçmayım da kimler kaçsın? Ayı kaçarken maymun da yoluna devam eder. Bir süre sonra karşısına hızlı bir şekilde kaçmaya çalışan kaplumbağa gelir. Maymun sorar:
— Hooop kaplumbağa kardeş niye kaçıyorsun?
— Hiç sorma maymun kardeş, ormanı maliyeciler bastı.
— Eee ne var bunda? — Eeesi varmı, bende ev, hanımda ev, çocuklarda ev ben kaçmayım da kimler kaçsın deyip kaçmaya devam eder. Maymun da ormanın derinliklerinde ki gezintisine devam eder. Birden karşısına yırtık uçurtma gibi kaçmaya çalışan leylek gelir.Seslenir :
–Hoop leylek kardeş niye kaçıyorsun?
–Hiç sorma maymun kardeş. ormanı maliyeciler bastı.
–Eee ne var bunda ? –Eesi varmı? Bende yazlık, hanımda yazlık, çocuklarda yazlık deyip yoluna devam eder. Maymun gezintisine devam ederken birden dönüp kaçmaya başlar, bir süre kaçtıktan sonra birden durur. –Ulan ben niye kaçıyorum? Benim kıçım açık, hanımın kıçı açık, çocukların kıçı açık…